Content feed Comments Feed

İsrail’in 3 haftalık Gazze saldırısı süresince savaş suçları işlemiş ve Cenova Konvansiyonu’nu ihlal etmiş olabileceğini gösteren birçok kanıt var ve bunlara İngiliz vatandaşlarının da karışıp karışmadığına dair kaygılar var.

Press TV’den Fareena Alam, gönüllü asker olarak bir dönem İsrail ordusuna hizmet eden bir İngiliz Yahudisi olan Seth Freedman ile konuştu. O zamandan beri işgale dair gözü açılmış.

Freedman: İsrail ordusuna hizmetimin ilk 7 ayını basit ve ileri düzey eğitimlerle geçirdim. Gerçekten Batı Şeria’ya gitmiyorsanız sadece basit şeyleri öğreniyorsunuz. Bu zaman zarfında, ordu tarafından durumu onların istedikleri gibi görmeniz için psikolojik olarak hazırlanıyorsunuz. O noktada tehlike çanları çalmaya başlıyor çünkü Filistinlileri düşman olarak görmeye şartlandırılıyorsunuz. Bethlehem’e götürüldüğümüzde –görev süremizin ilk noktası- şunu gördüm ki durum görmeye şartlandırıldığım gibi siyah ve beyaz değil.

İşgalin güvenliğini gerçekten sağlarken tecrübe ettiğim günlük alçaklıklarımızdan birinde –ateş altında olmadan, özellikle de şiddet olayları içinde olmadan, insanları kontrol noktalarında durmaksızın taciz etmek, insanları arabalarının dışına sürüklemek, evlere içlerinde uyumak için el koymak- “Güvenlik durumunu muhafaza etmek için bunu yapmalısın” şeklindeki ortak hattan ziyade, bunda bir rol oynamayı istemediğimi ve Yahudi halkının güvenliği için zararlı olduğunu fark ettim.

Press TV: Bu durumda işgal gerçeğinin tamamen farkında olmadığınızı mı söylüyorsunuz?

Freedman: Bir anlamda çoğu insanın bihaber olduğunu düşünüyorum. Bir televizyon izleyicisi, tatilci olarak istediğiniz bütün elden düşme fikirleri okuyabilir ya da televizyon haberlerini görebilirsiniz, ancak ta ki İngiltere’deki konfor alanınızın dışına çıkana değin, silahlı biri olarak, Filistinlilerin ya da bihaber kaldığınız her kimse onun gözlerinin içine bakmanız vasıtasıyla bununla, bihaber kaldığınız şeyle günlük olarak yüzleşmeye zorlanıyorsunuz.

Haifa Üniversitesi’nde eskiden savaşmış askerlerle bir çalışma yaptılar ve birçoğunun geçirdikleri şey yüzünden solcu olarak değişime uğradığını tespit ettiler.

Dolayısıyla Batı Şeria’daki hizmetimden aldığım tek güzel şey gözlerimin açılması oldu, bir bakıma o kadar televizyon haberinin hiçbir zaman yapamayacağı biçimde.

Press TV: Bundan dolayı sizi işbirliği yapmayı reddeden biri olarak adlandırmamız doğru olur mu?

Freedman: Ben yabancı bir gönüllüydüm, savaş sırasında İsrail ordusunda 15 ay hizmet etmek için İsrail vatandaşı olmamalısınız, bütün yabancı gönüllüler yedek görevlerden muaf tutuluyor. İsrail’de yaşadığımdan, kanunen, bunu yapabilirdim, ama benim gibi insanlar bir çeşit çatlak arasından akanlardır. Beni, Batı Şeria’da hizmet etmek için çağırmayacaklar, ama yaparlarsa reddedeceğim ve işbirliği yapmayı reddeden kademesine düşeceğim. Benim gibi yabancı gönüllülerin sahip olduğu özel konum nedeniyle şimdiye kadar bu durum ortaya çıkmadı.

İsrail’de yaşamaya devam ediyorum çünkü statükonun değiştirilmesinde bir rol oynayabileceğime şiddetle inanıyorum. Haftada iki kez Guardian’a duruma dair yazılar yazıyorum ve değişim yaratma umuduyla buna benzer söyleşiler gerçekleştiriyorum.

Press TV: Neye dair değişikliklere sebep olmayı umuyorsunuz?

Freedman: Bir arada yaşama doğrultusunda ilerleme görmek istiyorum. Sahip olduğumuz Müslüman ve Hıristiyan komşularımızla sorunumuzun olmadığı Londra’da büyüdüm. Anti-semitizmin mağduru olmadım. İsrailli ve Yahudi’lerin birçoğuna mahsus olan korku taarruzuna burada diasporada maruz kalmadım.

Londra’daki deneyimlerimi burada pratik haline getirmek istiyorum. Tel Aviv’in kenar mahallelerinde, Yahudi ve Araplardan oluşan karışık bir toplulukta yaşıyorum ve Arap komşularımla diyalog kurmaya çalışıyorum, iki toplumu bir araya getiren şeylere, müşterek Yahudi-Arap projelerine katılıyorum. Aynı zamanda Guardian’a yazarak, ne çektiklerine söyleyecekleri bir çıkışları olmayan, sesleri İsrail medyası tarafından duyulmayan Filistinlilere bir ses verebiliyorum.

Press TV: Şu anda IDF’e (İsrail Savunma Kuvvetleri) hizmet eden İngiliz vatandaşları var mı?

Freedman: Hâlâ İngiliz pasaportu taşıyan ama İsrail’de yaşayan birçok İngiliz erkeği var. Hem İngliz hem İsrail vatandaşı durumundalar ve Batı Şeria’da yedek görev hizmet ediyorlar. Dökme Kurşun Operasyonu süresince de Gazze’de hizmet ettiler. Kimsenin bunu gizleyeceğini düşünmüyorum. Size tam rakamlar veremem ama şu tamamen açık ki İsrail nüfusunun büyük çoğunluğu anavatanlarının vatandaşlığından vazgeçmeye mecbur olmayan göçmenlerden ibaret.

Press TV: Özellikle savaş suçları işlenmiş olabilirken, Gazze’deki gibi yabancı bir savaşa katılan İngiliz Yahudilerine dair artan kaygı hakkında ne düşünüyorsunuz? İngiltere’ye döndüklerinde hukuki durumlarla karşılaşabilirler.

Freedman: Eğer işgal altındaki Batı Şeria’da savaşmaya gitmenin savaş suçu işlemekle eş tutulduğu açıkça belirlenirse, eminim ki İngiltere, iddiaya göre Pakistan’a “terörist eğitimi” olarak adlandırdıkları şey için giden Müslümanların gözaltına alınması benzeri engelleyici önlemleri aynı şekilde hayata geçireceklerdir.

Bunun yapılması gereken açık bir tartışma olduğunu düşünüyorum. İsrail benzersiz bir ülke. İngiliz, Fransız, Güney Afrika, her nereden geldiyseniz oranın vatandaşlığından vazgeçirmeden size vatandaşlık veriyor. Bu İsrail’i aslında paralı asker istihdam ettiği suçlamasına açık hale getiriyor. Özellikle hiçbir zaman gerçekten İsrail vatandaşlığı almamış gönüllü katılımcılar yönünden. Buraya geliyorlar, savaşıyorlar ve sonra hiçbir şey olmamış gibi kendi ülkelerine dönüyorlar. Bundan dolayı bu tartışılması gereken bir konu.

Ancak buraya hizmet etmeye gelenlerin heveslerini anlıyorum. Bu savaşılacak savaş aramak için tüm dünyayı gezmek gibi siyah-beyaz değil. Aynı fikirde olmasam bile neden İsrail’in ilk önce kurulduğu gerekçesiyle bağlantılandırılan motivasyonlarını anlıyorum.

Press TV: İsrail’e hizmet etmeye giden İngiliz Yahudileri ile karşılaştırıldığında, iddialara göre yabancı cephelerde savaşmak üzere giden ve işlem gören İngiliz Müslümanları engelleyen bir çifte standart görüyor musunuz?

Freedman: Sadece İngiliz Müslümanlarına odaklanan, İngiliz Yahudilerine odaklanmayan bir çifte standardı soruyorsanız, elbette bir çifte standart var. İngiliz Müslümanları, İngiliz Yahudileri veya herhangi biriyle ilişkisi olan farklı bağlılıklara dair bir meseleniz var. Eğer bir savaşta savaşmak için gidiyorlarsa, geleceği yeterince tahmin ediyorsanız, sonuçta Afganistan’da olsa da veya İsrail güçleriyle çatışmanın birçok çeşidinin olduğu Gazze’de barış koruyucusu olarak konumlanan İngiliz güçleri olsa da, İngiliz güçleri için savaşmayı bırakacaklar.

Eğer insanlar doğdukları ülke (şu anki İngiltere) olmayan bir ülke için savaşmaya gidiyorlarsa, bu tartışmayı geniş kapsamlı biçimde yapmalısınız. Yalnızca bir grup insana odaklanamazsınız.

Press TV: Gazze’deki son çatışmalarla bağlantılı olarak İsrail’deki ruh hali nedir?

Freedman: Dökme Kurşun Operasyonu’yla ilgili fikirlerde muazzam çeşitlilik var. Bazılarının sonuçta bir saldırı başlatıldığı gerçeğiyle sorunu var ve diğerlerinin de Gazzelileri hedef alan saldırının derecesiyle ilgili sorunu var.

İsrail’de, tamamı İsrail vatandaşı olan Yahudi ve İsrailli Araplardan oluşan büyük bir aşırı sol eylemci grubu var. IDF’in ve devletin eylemlerine karşı düzenli olarak gösteri yapıyorlar. Ama bütün İsraillileri savaş destekçisi olarak betimleyerek yanlış fikir veriyorlar. IDF’in Gazze’de yaptıklarına geniş bir destek var ama bu durum, çoğunluğu büyük şehirlerden olan ve yapılanlara muhalefet eden gerçekten büyük bir nüvenin olduğu gerçeğini önemsiz hale getiremez.

http://www.presstv.ir/Detail.aspx?id=84069&sectionid=3510302 adresinde yayımlanan söyleşiden çevrilmiştir.

0 Responses to Eski İsrail askeri işgale bakışını paylaştı

Yorum Gönder

Blog içi arama

En çok okunanlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İzleyiciler

Günlük Arşivi